David Cronenberg’in bu cyberpunk klasiği, izlediği bir televizyon yayınının beyin yıkayıcı ve bedeni dönüştüren etkilerine maruz kalan bir adamın hikayesini anlatıyor. Televizyon bağımlılığı ve medyanın kontrolü üzerine rahatsız edici bir distopya sunuyor.

Stephen King’in bir başka korku klasiği olan Cujo, kuduz bir Saint Bernard köpeğinin bir anne ve çocuğunu tuzağa düşürdüğü korku dolu bir hikaye sunuyor. Sıkışıp kaldıkları araçta yaşadıkları gerilim ve korku, filmin her dakikasında hissediliyor.

Catherine Deneuve ve David Bowie’nin başrollerini paylaştığı bu gotik korku filminde, ölümsüz vampir Miriam, sevgilisi yaşlanmaya başladığında yeni bir aşık arayışına girer. Şık ve melankolik bir atmosferde geçen bu film, vampir mitolojisine sanatsal bir yaklaşım getiriyor.

Stephen King’in romanından uyarlanan bu filmde, geçirdiği kazadan sonra psişik yetenekler kazanan bir adam, geleceği görme yeteneğini kullanarak bir felaketi önlemeye çalışır. David Cronenberg’in yönetimi, bu psikolojik gerilimi büyüleyici bir korku deneyimine dönüştürüyor.

Stephen King’in romanından uyarlanan Christine, şeytani ruhu olan bir arabanın genç sahibine korkunç bir şekilde bağlanmasını konu alıyor. John Carpenter’ın gerilim dolu yönetimi, arabanın intikam hikayesini unutulmaz bir korku deneyimi haline getiriyor.

Klasik korku efsaneleri Vincent Price, Christopher Lee ve Peter Cushing’in başrollerini paylaştığı bu gotik korku filminde, bir yazar, uzun süredir terk edilmiş bir malikanede geçirdiği gece boyunca korkutucu sırlarla yüzleşir. Korku ikonlarının bir araya geldiği bu film, gotik atmosferi ve sürprizleriyle dikkat çekiyor.